
Muhtemelen doktora gitmekten hoşlanmıyorsunuz (kim sever ki?), Ancak bugün tıbbi tedaviler geçmişte olduğundan daha iyi. İnatçı bir baş ağrısı için doktordan bir randevu ayarladığınızı ve doktorun göz yuvasına bir buz kıracağı sokarak tedavi edeceğini hayal edebiliyor musun? Düşünmek bile insanın tüylerini ürpertiyor. Ancak bunlar yaşandı.
Tabii ki, bu tedavilerden bazıları kulağa saçma gelse de, uygulayıcılar dürüstçe hastalara mümkün olan en iyi bakımı verdiklerine inanıyorlardı. Ancak bu, bu tedavilerin çoğunun yarardan çok zarar verdiği gerçeğini pek değiştirmiyor. Tarihin en kötü şöhretli ve alışılmadık tıbbi tedavilerini okuduktan sonra, sağlık hizmetlerinin ne kadar ilerlediğine minnettar kalacaksınız.
İçindekiler
Geçmişte bazı tıbbi tedaviler
Geçmişteki tıbbi tedavilerin büyük kısmı sizlere bir tür işkence veya saçmalık olarak gelebilir ancak o dönemlerde ciddi olarak uygulayıcılar bu yöntemlerin işe yaradığını veya iyileşme olduğunu düşünmekteydi. Şimdi bunlara bir göz atalım.
Tıbbi tedavide cıva
Eski Çinliler ve Hintliler MÖ 2000’den önce cıva kullanıyorlardı. Bilim insanları bunu MÖ. 1500’lere dayanan Mısır mezarlarında da buldular, ancak zehirli bir sıvı metal olan cıva 1800’lere kadar tıbbi kullanımdaydı.

Cıva, sifiliz ve tüberkülozdan kabızlığa kadar pek çok hastalık için tedavi edici bir ilaç olarak kabul edildi. Abraham Lincoln bile “melankoli” sini iyileştirmek için cıva içeren haplar aldı. Aldığı haplar kendisinde şiddetli öfke nöbetlerine neden olmaya başladığını anlayınca, hapları almayı bıraktı. Seçimler öncesi başkan adayı olan bir adam için pek olumlu bir yan etki değildi.
Yakın zamanda bu kötü şöhretli cıva haplarından bazıları bir müzede keşfedildikten sonra, Royal Society of Chemistry’in yaptığı araştırmada Lincoln’ün günlük dozajını analiz etti ve sonuçlar şok ediciydi. Sonuçlar Lincoln’ün tedavi amacıyla aldığı cıvanın, maksimum cıva alım sınırının 120 katına kadar çıktığını gösterdi. Lincoln’ün şiddetli öfkesi gerçekten de büyük olasılıkla cıva zehirlenmesinin bir belirtisiydi ve bu da uykusuzluğa ve zayıf bilişsel işlevlere neden olabiyordu. Geriye dönüp baktığımızda, cıva hapları aptalca bir tedavi şekli olarak görebiliriz ve işe yarayan tedavi şekli bile olsa, yakın bir süre içerisinde kişiyi zehirleyerek öldürmekten başka bir işe yaramıyor.
Bonus korkutucu gerçek: sinabar adıyla bilinen, kırmızı cıva, bugün birçok Çin ilaçlarında hala kullanılmaktadır.
Tıbbi tedavide hemiglossektomi
Kekemeler bugün yardım almak için bir konuşma terapistine giderler, ancak 18.ve 19. yüzyıllarda doktorlar ona yardım etmek için kekemenin dilinin yarısını kesiyorlardı. Yapılan bu acımasız prosedürün etkisiz olduğu gerçeğinin yanı sıra, hastalar anestezi uygulanmadığı için çok korkunç ağrılardan muzdaripti. Bir çoğu kan kaybından hayatını kaybediyordu.
Tıbbi tedavide tenya diyeti
Kilo fazlalığla yıllardır süren savaşda kilo problemi yaşayan kişilere nihayet 20. yüzyılın başında etkili bir kilo azaltma yöntemi sunuldu,tenyalar! Evet yanlış duymadınız tenyalar. Çok fazla açıklamaya gerek yok, kilo kaybı için kendinize tenyalar bulaştırmak son derece riskli ve tabiki iğrenç. Son yapılan çalışmalarda, tenyaların, egzama (seboreik dermatit vb.), sedef, ürtiker (kurdeşen), astım, alerjik rahatsızlıklar gibi hastalıklara neden olduğu keşfedildi.

Bonus korkutucu gerçek: tenyalar bugün bile zayıflamak isteyenler için satılmaya devam ediyor. Şu anda ABD’de yasadışı olmasına rağmen, insanlar hala diğer ülkelerde veya internet yoluyla tehlikeli çözüme başvurarak tenya almaya çalışmakta.
Ceset ilacı
Tıbbi yamyamlık diyebilir miyiz? Bence denebilir. Özellikle 16. ve 17. yüzyıllarda, bu yöntem oldukça normal gelmekteydi. Ölü bir insanın naaşının yenerek hastalıkların tedavi edilebileceğine inanılan bir tedavi şekliydi.
The Smithsonian’ın The Gruesome History of Eating Corpses as Medicine başlıklı güzel bir makalesi var. Hatta bu konuda Amazon Prime Video yapımı olan Lore dizisinin bir bölümünde de yer verilmişti.
Lobotomi
Şüphesiz, lobotomi tarihin en korkunç tıbbi tedavilerinden biri. Zihinsel ve duygusal olarak hasta olan bir kişinin sıkıntısını hafifletmek için tasarlanan bu prosedür olan bu yöntem, hastanın göz yuvasından bir buz kırıcı benzeri aletin çekiçlenmesiyle yapılıyordu. Amaç, beynin frontal lobları ile talamus arasındaki bağlantıları koparmaktı, ki bu da o zamanlar tıp camiasının bir kısmı beynin duygularla uğraşan bir parçası olduğuna inanıyordu.

Kadavralar üzerinde yıllarca çalıştıktan sonra, ilk lobotomi 1936’da canlı bir hasta üzerinde yapıldığı görüldü. İddiaya göre, bu prosedür ile kadının depresyonunu ve uykusuzluğunu iyileştirdi. Ancak, çoğu hastada lobotomi başarılı değildi. Aslında, genellikle bireyleri vejetatif (yani bitkisel) bir durumda bıraktılar ve hastaların %15’i öldü.
Trepanasyon
Trepanasyon, kötü totem veya büyünün dışarı çıkmasına izin vermek için kafatasında delik açma uygulamasıdır. Baya ilkel ve saçma olan bu teknik aslında insanın en eski cerrahi tekniğidir. Trepanasyon yapıldığını gösteren insan kalıntıları 7000 yıl öncesine kadar mezarlarda bulunmuştur.

Tıbbi tedavide ölü fare
Ağrıyan bir dişi iyileştirmek için ağzınıza ölü bir fare koymak? Yapmayı düşündüğünüz ilk şey olmayabilir ama Eski Mısır’da bu bir tedavi yöntemiydi. Eğer bu işe yaramazsa, Eski Mısırlılar fareyi ezip çeşitli malzemelerle karıştırarak bir macun oluştururlardı. Elde edilen ölü fare macunu daha sonra ağrıyan dişe uygulanırdı. Yüksek ihtimalle bu hastalar daha sonra çeşitli hastalıklardan dolayı ölüyordu.

Tıbbi tedavide hayvan dışkısı
Ölü farelerden yapılan tedaviden daha iyi mi kötü mü? Karar vermek gerçekten zor. Birçok kültürde hayvan dışkısının tedavilerde kullanılmasında benzerlikler görülmüştür, ancak Mısırlıların papirüs metinleri özellikle çeşitli hayvanların dışkılarının tıbbi özellikleri hakkında bilgiler bulunmakta. Eşek, ceylan, köpek ve hatta böcek kakası ile bir çok hastalığı tedavi edebileceklerine veya kötü ruhları kovabileceklerine inanmaktaydılar. Bu tedavi yolunu seçtiklerinde başka hastalıklardan dolayı öldüklerini söylesek yanlış olmayacaktır.

Bonus korkutucu gerçek: Mısırlılar kuru timsah gübresini gebelik önleyici olarak kullanıyordu.
Kan boşaltma
Eski Mısır’dan 19. yüzyıla kadar olan zaman diliminde doktorlar kan boşaltma yöntemi uyguladılar. Yani şuan ki zamanda yapılan kan alma eylemi bile bir çok kişi için ürpertici gelse bile bu yöntem daha şok edici bir yöntem, düşündüğünüz gibi vücut kanının büyük kısmını boşaltma işlemi.

Antik Yunan’da, doktorlar bazı hastaların kan fazlalığından dolayı hasta olduğuna inanıyorlardı. Fazlalıktan kurtulmak onları tedavi edecekti. Bu listedeki diğer tüyler ürpertici ve sıra dışı tıbbi tedavilerin çoğunda olduğu gibi, kan kaybı ve prosedürden kaynaklanan ek enfeksiyon riski genellikle hastanın durumunu daha da kötüleştirmekteydi.
Diş hekimleri de bir süre bu eğlenceye katıldı. Hastaların tedavisinde sülük gibi canlıları kullandılar. Ağız hijyenini sağlamak adına, diş hekimleri sülükleri iltihaplı bir bölgeye veya damara uygulayarak kötü kanı emdiriyordu. Neyse ki, diş hekimliği o zamandan beri uzun bir yol kat etti.
Keçi testis implantları
Evet bu yöntemin adı bile komik gelebilir ama yaşandı. 1900’lerin başlarında, tıbbi şarlatan John Brinkley, iktidarsızlık, kısırlık ve diğer cinsel sorunlara “tedavisi” nedeniyle Amerika’nın en zengin doktorlarından biri oldu. Bu nasıl tedavi diyebilirsiniz? Sözde tedavide, bir erkeğin testis torbasına keçi testislerini yerleştiriliyordu. Ameliyatın hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı düşünüldüğünde ameliyat etkisiz ve oldukça tehlikeliydi. Zaten Brinkley’in hastalarının çoğu öldü.
Babil kafatası tedavisi
Birçok eski medeniyette, rahatsızlıklar ve hastalıklar, içindeki bulundukları kültürün ve inançların temeline bağlı olarak, “lanet”, “ettiğini bulması” ve “iblisler” gibi soyutsal kavramların neticesinde ortaya çıktıklarını düşünülerek, tedavi yöntemleri bulmaya çalışıyorlardı. Bu da günümüzde, ahmakça ve insanlık dışı nitelendirebileceğimiz şekilde tedavi yöntemleri oluyordu. Özellikle Babil kültüründe, bazı rahatsızlıkların, geçmişte yapılan hatalar veya alınmış olan kötü kararlar için “Tanrı’dan cezalar” olduğu düşünülüyordu. İyileşmek için de bir tür mistik müdahaleler gerekiyordu.

History Channel’a göre, bir rahatsızlığın örneği olarak uyurken diş gıcırdatmasının tedavi yolunu anlatmıştır. “Babil de diş gıcırdatma sorununun çözümü için, dişlerinizi gıcırdatmanıza neden olan ruhu kovmanın bir yolu olarak bir hafta boyunca bir insan kafatası tarafından uyumayı tavsiye ediyordu. Tedavinin işe yaradığından emin olmak için, diş gıcırdatması yaşayan kişi her gece yedi kez kafatasını öpmesi ve yalaması talimatı verilirdi.” Saçma gelebilir ancak bunlar geçmişte yaşandı. Sonuç alınabildi mi peki? Elbette hayır.
***
Tarih, hastayı hastayı daha da hasta eden, sakat bırakan ve ölüme götüren şarlatanların tedavi yöntemleri ile doludur. Ancak bu kötü tedavi yöntemlerinin bilimden yoksunluğun nedeni olduğunu hatırlatmak gerekmektedir. Şüphesiz ki o dönemlerde bu tedavileri uygulayanların kötü niyetleri yoktu ve tedavi bulmak için çaba sarfediyorlardı. Doktorlar ve diğer sağlık hizmeti sağlayıcıları, yardım etmek istedikleri insanlar için doğru olduğunu düşündükleri şeyi yapıyorlardı. Günümüze dönecek olursak, rahatlık veya hastalık durumunda doktor randevusu aldığınızda, modern tıbbın ne kadar ilerlediğini hatırlayabilir ve minnettar olabilirsiniz.
Çeviri-Alıntı: lulz.com