
Dünyanın tüm ülkelerinin haber bültenlerinde küresel ısınmanın etkileri konusunda neredeyse her hafta bir haber görmekteyiz. En çok da bu haberler sonrasında bilim insanlarının birbirinden farklı şekilde yaptığı açıklamalar kafa karıştırıyor. Örneğin bir kısım bilim insanı dünyanın sıcaktan kavrulacağını canlı türlerinin büyük bir kısmının yok olacağını söylerken. Bir kısmının da küresel ısınmanın sonucu olarak dünyanın küresel soğuma ile mini bir buzul çağına girerek kendini onaracağı yönündeki açıklamaları duymaktayız.
Aslında bu karmaşık açıklamanın nedeni küresel ısınmanın tam etkileri ile dünyamızdaki iklim dengelerinin çok farklı unsurlara dayanmasından kaynaklanmaktadır.
Tüm bunları bir kenara bırakıp küresel ısınma nedir ve neden ortaya çıkmaktadır konusuna açıklık getirelim,
İçindekiler
Küresel Isınma Nedir?
Atmosfer çeşitli gazlardan oluşmaktadır. Güneş ışınları atmosferi geçerek yeryüzünü ısıtır. Atmosferdeki karbondioksit, metan, nitro oksit, ozon, CFC yani (kloroflorokarbon) gibi gazlar güneşten yeryüzüne gelen ısının bir kısmını tutarak yeryüzünün belirli sıcaklık derecesinde kalmasını sağlayarak, atmosferin ısıyı tutma özelliği sayesinde denizlerin, okyanusların donması önlenmiş olur. Atmosferin bu ısınma ve ısıyı tutma özelliğine sera etkisi denir.
18. yüz yılın son çeyreğinde sanayileşme ve Sanayi devriminin oluşması ve nüfusun artışına paralel olarak atmosfere karbondioksit, metan, nitro oksit gazların hızlı bir şekilde yayılması aşırı sera etkisine neden olmuş ve sıcaklığın armasını sağlamıştır. Ancak bunlar küresel ısınmanın kritik derecelere gelmesine neden olmamıştır.
Yeryüzü sıcaklığı ve iklimin şekillenmesi açısından sera gazları çok büyük öneme sahiptir. Ancak dengenin bozulması yani bu gazların çoğalması atmosfere giren güneş ışınlarının, içeride hapsolmasıyla sıcaklık artışına neden olacaktır. Bunu yazın güneş altında park edilmiş bir aracın içindeki sıcaklık ile örnek verebiliriz. Sera gazlarının azalması da soğumaya neden olacaktır. Atmosferde sera gazları bulunmasaydı, yeryüzü sıcaklığı ortalamasının günümüze göre 33°C daha soğuk olacağı tahmin edilmektedir.
Dünyamızda 40 yıllık süreçte başta teknolojik gelişmelerin, aşırı yakıt tüketimi ve nüfus artışının da tetiklemesiyle atmosfere sera gazları salınımının artması, ozon tabakasının incelmesi gibi nedenlerle küresel ısınma olayının etkileri artarak devam etmektedir.
Küresel Isınma Tarihçesi
Küresel ısınmanın tarihçesine bakacak olursak, 1.6 milyon yıl öncesinden başlayan ve günümüzden 10 bin yıl öncesine kadar yaklaşık olarak 8-10 dönem kadar buzul çağı yaşandığı öngörülmektedir. Bu buzul devirlerinde Dünyanın Güneş çevresindeki hareketi, kıta kayma hareketleri (tektonik), volkanizma gibi etkilerle yeryüzünde aşırı ısınma ve aşırı soğuma periyotları görülmüştür. Bu etkilerin görülmesiyle zaman zaman dünyadaki yaşam türlerinin yaklaşık %90’ı yok olmuş ve yeni türlerin ortaya çıkmasına imkan sağlamıştır. Yani dünyamızın zaman zaman kendisine format attığı şeklinde bir değerlendirme yapabiliriz.
İnsanlığın yaklaşık 10 bin yıl önce yerleşik düzene geçmeye başlamasından günümüze kadar dünya iklimi neredeyse değişmeyen bir seyir takip etmiştir. Bizler yakın tarihimizde dünya ikliminde çok önemli bir değişikliğin olmaması nedeniyle, dünyada canlıların oluşumundan itibaren önemli iklim felaketleri ve değişimlerinin olmadığını düşünebiliriz.
Paleoekoloji Bilimi verileri gerçekte dünya iklim sisteminin sabit bir düzeyde devam etmediğini göstermektedir. Kısacası, dünya, oluşum sürecinden başlayarak zaman zaman ısınırken, zaman zaman soğuma dönemlerini çok kez tekrar etmiştir. Ancak bu dönemler doğanın kendi döngüsü ve koşulları içerisinde meydana geldiğini unutmamalı. Günümüzdeki küresel ısınmanın nedeni insan aktivitesi sonucu ortaya çıkmaktadır.
Küresel Isınmaya Neden Olan Etkenler
Küresel ısınmaya neden olan 2 tür nedenden bahsedebiliriz. 1. si doğal nedenler, 2. si yapay nedenler.
Doğal Nedenler
Doğal nedenlerden başlıcası dünyamızın enerji kaynağı olan yıldızımız yani güneş de meydana gelen güneş patlamaları ve güneş rüzgarları ile dünyamıza gelen yüksek radyasyon.
Bir diğer doğal neden de dünyanın prezisyon hareketi ile dünyanın eksenindeki kaymalar.
Yapay Nedenler
Bizi en çok etkileyen ve konumuz olan yapay etkilerdir. Genelde deodorant vb. Ürünlerin kullanımıyla sera gazı etkisi ozon incelmesi diye bahsedilse de aslında bunlar küresel ısınma konusunun en minik nedenlerinden biri olmaktadır. Bireylerin bilinçli olması elbette gereklidir ancak bireysel olarak bu gidişatın durdurulması mümkün olmamaktadır. Çünkü küresel ısınmaya neden olan yapay etkilerin en büyüğü karbon salınımları gelmektedir.
Fosil yakıt tüketiminin en fazla olduğu santraller ve ağır sanayi. Ve elbette bunlara paralel en büyük etki fosil yakıt tüketen araçlar. Ayrıca organik içeren çöp yığınları da metan gazının oluşmasına ve atmosfere salınımlarına neden olmaktadır. Bir diğer küresel ısınmaya neden olan etki de şehirlerdir. Özellikle yüksek binaların yer aldığı şehirlerde ısı adaları oluşmaktadır. Toprak ve bitkisi örtüsünden yoksun beton ve asfaltın sıcak günlerde ısıyı emmesi ve bu ısıyı bölgede tutması ısı adacıklarına neden olmakta ve sıcaklığı normalden daha yüksek seviyeye taşımasıdır.
Bilim insanlarını en çok ürküten konulardan biri de toprağın bile donuk halde olduğu Sibirya bölgesindeki turbalık alandır. Almanya ve Fransa’nın toplam yüz ölçümüne eşit olan bu alan 11 bin yıl öncesinden bu yana biriken bitki kalıntılarını barındırıyor. Bataklığın içinde bulanan çürümüş birkilerin oluşturduğu metan gazı burada sıcaklığın çok düşük olması nedeniyle buzlarla örtüllü bir haldedir. Donmuş olan tabakanın altında milyarlarca tonluk metan gazının olduğu bilinmektedir. İnsanlığın yol açtığı sıcaklık artışı buradaki buzulların erimesine ve metan gazının atmosfere yayılmasına neden olmaktadır.
İnsanlığın yaratmış olduğu ısınmanın önüne geçilemez ise bu bölgeden açığa çıkacak metan gazı nedeniyle dünya sıcaklığının çok hızlı bir derecede yükseleceğidir. Bilim insanlarının tahminlerine göre bu da çok uzak bir tarih değil. 2030-2035 evet yanlış duymadınız 10 yıl sonrasında sıcaklık hızlı bir şekilde yükselmeye başlayacak. Tahminlere göre normalden bir kaç derece artacak olan sıcaklık yıldan yıla daha hızlı bir şekilde daha yüksek değerlerde artacak.
Küresel Isınma/Soğuma ve Volkanik Aktiviteler
Dünya iklim sistemi, binlerce hatta milyonlarca yıldan beri bazı zamanlar ısınma bazı zamanlar soğuma periyoduna girmiş ve anormal diyebileceğimiz koşullar geçirmiştir. Bilinen Buzul Devirleri ve Buzullararası Devirlerden ayrı olarak da volkanik aktiviteler sonucu felaketler de yaşanmış ve bunların sonuçları aylarca, yüzlerce hatta binlerce yıl süren iklim değişmeleri görülmüştür.
Bilinen ve kayıtlara geçmiş örneklerden biri, günümüzden 73.500 yıl önce Endonezya’nın Sumatra Adasındaki Toba Yanardağının süper patlamasıyla dünyayı 1000 yıl kadar süren, soğuk ve karanlığa boğduğunda görüldü. Toba patlaması yerkürenin son 2 milyon yıl içinde gördüğü en şiddetli volkanik olaydır.
Toba Yanardağı patlamasının 2-3 hafta sürdüğü düşünülmektedir. Bu süre sonunda çıkardığı 4.5 milyar ton kadar kül ve sülfür dioksit tüm dünyayı kaplamış ve açığa çıkan Sülfür dioksit, atmosferdeki su buharıyla birleşerek Sülfürik asite dönüşmüştür. Bunun sonucunda da dünyada uzun süren ve canlıların yaşamını tehlikeye düşüren bir karanlık dönem başlamıştır.
Toba Yanardağı patlamasıyla açığa çıkan küllerin atmosfere yayılması ile dünya’ya güneş ışınlarının girmesi engellenmiş bu da havanın sürekli gece gibi olmasına ve hızlı bir şekilde sıcaklığın düşmesine neden olarak, dünyadaki yaşamın %90’ının yok olmasına neden olmuştur. Dünyada yaşayan milyonlarca insanın yok olduğu ve bin ile onbin arasındaki insanın hayatta kalarak yaşama tutunduğu düşünülmektedir. Bilim insanları, insanların dünyadaki diğer canlılara nazaran insan genetik çeşitliliğinin az olmasını buna bağlamaktadır.
Bilim insanları, Endonezya’nın Sumatra Adasındaki Toba Yanardağının halen aktif olduğunu ama yakın gelecekte herhangi bir patlama yaratacağını düşünmemektedir. Ancak Kuzey Amerika’da yer alan Yellowstone süper volkanının yakın bir zaman diliminde patlayacağı tahmin edilmektedir. Tellowstone süper volkanın 70 bin yıl öncesinde patladığı bilinmektedir. Günümüzde bu volkanın patlaması ile Amerika Birleşik Devletlerinin 3’te 2 sinin büyük ölçüde etkileneceği. Civardaki canlıların tümünün yok olacağı ve küresel çapta Toba Yanardağının benzer etkilerinin yaşanacağı düşünülmektedir.
Küresel Isınmanın Sonuçları
Küresel ısınmanın neden olduğu sorunlara göz atacak olursak,
1. Kutuplardaki ve yüksek dağlardaki buzullar küresel ısınmanın artmasına bağlı olarak erimeye devam etmektedir. Deniz seviyesi son 30 yılda 20-25 cm yükselmiştir.
2. Ozon tabakası güneşten gelen ultraviyole ışınlarının çoğunu absorbe ederek bu ışınların zararlı etkilerinden canlıları korumaktadır. Atmosferin ozon tabakasının incelmesine neden olan ve insan aktiviteleri sonucu çok miktarda ortaya çıkan Halokarbon gazları, Ozon tabakasına göre daha fazla sera etkileri nedeniyle küresel ısınmayı artırmaktadır.
3. Küresel ısınmanın iklim değişimlerine sebep olmasına bağlı olarak, dengesiz şekilde alışılmışın dışında yaşanabilecek aşırı yağışlar sel, heyelan, erozyona neden olarak toprak kalitesini de düşürerek verimliliği azaltabilecektir.
Yeryüzü ve atmosferin hızlı bir şekilde sıcaklığının artmasıyla deniz ve okyanus sıcaklarının artması buradaki canlıların azalmasına neden olacaktır. Dünyada en çok oksijenin ormanlar olduğu düşünülse de aslında en büyük oksijen kaynağı okyanuslardır. Okyanuslarda algler ve resiflerin üretmiş olduğu oksijen özellikle resiflerin okyanuslardaki karbondioksiti tutarak karbonlaşıp kayalaşması ve oksijeni suya vermesi, suda çözünen oksijenin rüzgar yardımıyla havaya karışması dünyamızdaki oksijeni arttırmaktadır. Ancak okyanus ve denizlerdeki kirlilik resiflerin varlığını da tehtid etmektedir.
Sıcaklık artışı da hızlı buharlaşmayı ve su havzalarının yok olmasıyla kuraklığa neden olacaktır. Aşırı sıcaklık artışı nedeniyle dünya da hızlı bir şekilde çölleşme başlayacaktır.
Sıcaklık artışı nedeniyle orman yangınlarının çok daha artması bu bölgeleri çölleştirecek ve bu bölgelerde salgın hastalıkların artmasına neden olacaktır.
Sıcaklıklardaki dengesizlikler aşırı sıcak ve aşırı soğuk dalgalanmalar canlıların kromozom sayılarını değiştirerek mutasyonları arttırarak kalıtsal yapılarının değişmesine neden olacaktır.
Sıcaklıklar arasındaki farklılıklar basınç dengelerini arasındaki farkı arttıracağı için, kasırga, hortum, yıldırım gibi doğa olaylarını çok daha şiddetli bir şekilde olmasına ve fazlalaşmasına neden olacaktır.
Aşırı ısınma nedeniyle bir çok nehir ve göl kuruyacak ya da kapasiteleri düşecektir.
Ve en önemlisi de buzulların erimesiyle okyanuslardaki su akıntılarının değişmesidir. En kısa yoldan açıklayacak olursak, batı avrupa’nın aynı enlemde yer alan doğu bölgelere göre daha sıcak olmasının sebebi Atlantik okyanusunda yer alan Gulf Stream sıcak su akıntısıdır. Atlantik Meridyonel Devinim Dolaşımı olarak bilinen akıntı, sıcak suyu Kuzey Kutbu’na doğru taşır. Su orada soğur, yoğunlaşır, çöker ve sonra tekrar Güney’e doğru akmaya devam eder. Ancak küresel ısınma suyun soğumasına engel olurken, Kuzey Kutup Bölgesi’nde, özellikle Grönland’daki buzları eritmektedir. Grönland buzullarının erimesiyle yoğunluğu daha az olan tatlı su ile dolmakta ve böylece Atlantik Meridyonel Devinim Dolaşımı bozulmaktadır.
Bilim insanlarının Gulf Stream su akıntısı hakkında yapmış oldukları araştırmalarda 2004 yılından itibaren zayıflamaya başladığı ve akıntının 1600 yıl öncekine göre %15 daha zayıf olduğu sonucuna ulaşıldı. Gulf Stream’de yaşanan bu ciddi yıkımın devam etmesi halinde batı avrupa’da kışların çok daha sert geçeceği ve bunun mini bir buzul çağına neden olacağı düşünülmektedir.
İnsan eliyle kirletilen dünya ve küresel ısınmanın sonuçlarını, tüm insanlık ciddi bir şekilde ödeyecektir. Tüm insanlığın gelecekteki çocukları için bu duruma bir çözüm üretmesi gerekmektedir. Daha önce de dediğimiz gibi bireysel olarak bu durumu çok çok ufak da olsa engelleyebiliriz ancak yönetimlerin bu konularda önlemler alması, çözümler üretmesi gerekmektedir. Bunun önüne geçilmediği taktirde yine doğa kendini formatlayacak ve canlı yaşamının büyük kısmını sonlandıracaktır.