Keynes kimdir? İktisat biliminde, 1936’da yayınlanan Para, Faiz ve İstihdam Genel Kuramı kitabıyla birlikte Maliye Poliikasının Doğuşunu gerçekleştiren ve ebedi ve ezeli rakibi Adam Smith’in klasikçi yaklaşımının 1930 Dünya Ekonomik Buhranıyla birlikte buhar olup uçmasından sonra, o entellektüel birikimi ve Büyük İskender’ın hocası Diyojen edasıyla yanından ayırmadığı şarabıyla birlikte dünyayı Great Depression’dan kurtaran ve belkide 3. Dünya Savaşından kurtarmış olan Cambridge Üniversitesi patentli İngilizlerin Maradonası’dır.
Klasikçilerin klasik takıntısı olan -ki klasikçiler dediklerimiz ve Adam Smith bir nevi kapitalizmin babasıdır-‘Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ mantalitesi duvara toslayıp, devletin ekonomiye kat-i suretle müdahale etmemesini ve görünmez elin gelip kendilerini kurtaracağını sanan klaskçilerin, görünmez elin bir yerlere kaçıp Amerika’nın 1929’da büyük bir buhrana girmesinden sonra Keynes konuşma aldığı bir konferansta klasik kapitalistlere ve Adam Smith’e ithafen “şimdi o görünmez el gelsin de sizi kurtasın!” diyerek Adam Smith’e ve kapitalistlere muazzam tarihi bir ayar verdikten sonra şarabından br yudum daha alarak fasulyenn faydalarına gelmiştir. Keynes, klasiklerin ileri sürdüğü gibi ekoomik hayatın otomatik olarak tam istihdama ulaşamayacağını ileri sürerek devletin ekonomiye gerektiğine müdahale etmesini savunarak Maliy Politikasını ortaya çıkarmıştır. Barışın İktisadi Sonuçları adlı kitabında, Birinci Dünya Savaşından yenik ayrılan Almanya’nın dayatılan çok yüklü miktarda tazminatı ödeyemeyeceğini ve bu antlaşmanın ve tazminatın mümkün olmayarak Almanya’nın yeni bir savaşa neden olacağını ileri sürmüştü ki sonunda 2. Dünya Savaşı patlak verdi. O dönemde başta Adam Smith ve saz ekibi klasikçiler başta olmak üzere Abd Keynes’i acımasızca eleştirdi, hor gördü, kaale almadı. Daha sonra Keynes’n haklı çıkıp Almanya 2. Dünya Savaşını başlattı ki kaderin cilvesi olarak 2. Dünya Savaşından sonra baş gösteren Büyük Buhran’da Dünya Ekonomosini yeniden yapılandırılmasında Keynes’in büyük rolü oldu.
Dünya 1929 krizini aşmaya çabalarken Amerikalı Johhny’ler gelip “haydi hazırlan Amerika’ya Bretton Woods’a dünyayı kurtarmaya gidiyoruz” diyerek kol kola yola çıkmışlardır. Keynes İngiliz Hazinesi’nin danışmanı olarak 1944’de Amerika’da ki Bretton Woods toplantılarına katılmıştır. Toplantı sırasında görüşleri dikkate alınarak dinlenilmiştir. Keynes’in yaklaşımında toplam talep çok önemliydi. Bir ekonomide devlet, ekonomiye müdahale ederek kamu harcamalarını ve akabinde vergileri kullanarak toplam talebi yeterli düzeye çekebileceğini savunuyordu. Bunun içinde yaptığı konuşmalarda “on kişi Grand kanyonu kazsın, on kişide kazılan yerleri kapatsın. Siz de onlara para verin ekonomi canlansın” demiştir. Bretton Woods görüşmeleri sonunda başka birisinin görüşleri kabul edilip Keynes bir kez daha kaale alınmamıştır. Ayrıca toplantı sırasında Uluslararası Para Fonu yani bildiğin IMF ve Dünya Bankası kurulması görüşlerini Keynes ortaya atmıştır. Daha sonraları her ne kadar Keynes’in görüşleri kabul edilmese de Abd Keynes’den çok şey öğrenmiştir. Zamanın Abd başkanı Roosevelt, Keynes’in öğrettiklerini ”New Deal” diyerek halkına satmıştır. New Deal’a da kısaca değinecek olursam eğer New Deal ile yapılan devlet harcamalarının artırılırıp piyasada ki talep yetersizliği sorununu çözmek idi. Keynes’in öğretileri sayesinde Abd ekonomisi 1973 yılında Petrol Krizine kadar tarihinin en büyük büyüme oranını göstererek krizden kurtulmuştur.
Bitirmeden önce son olarak “bana uzun vade de, uzun vade de ne olacak diye sorup durmayın. Uzun vade de hepimiz ölmüş olacağız.” sözünü söylemiş ve gay bir ekonomisttir. Ölmeden önce ki son sözleri de keşke sağlığımda daha fazla şarap ve şampanya içseydim olmuştur.
burada ki notlar ders notlarından ziyade olup olayın mantığını kapsar.