Günümüzün kadın-erkek ilişkileri post modern yaşandığı için, çok değil bundan 5 sene önce internetten sevgili bulmak ayıp sayılırdı ve kişi bunu arkadaş çevresinde dahi rahat dile getiremezdi asosyal damgası yememek için. o yıllarda insanlar daha mı sosyaldi veyahut bir gün 32 saat miydi değildi tabiki. ee o zaman bu tabu nerden yerleşmişti beyinlere? internet aleminde sanal çöpçatan sitelerinin keşfiyle bu tabu yavaş yavaş yıkılmaya başlandı. aslında bu işin artı ve eksi taraflarının olduğu bir gerçek ama terazide hangi tarafın daha ağır bastığı hakkında kesin bir hüküm veremem. kişinin bakış açısına ve isteklerine göre değişen bir durumdur.
internetten sevgili bulmanın olumlu taraflarına gelirsek eğer en başta göze çarpan özelliğimiz sanki fabrikaya sipariş verir gibi istediğin özelliklere göre birisini arayıp bulabilme ihtimalinin olması. tvlerde ki izdivaç programlarını düşünün. er kişi aradığı eşin özelliklerini sayarken saç rengini, boyunu posunu geçtim kilosundan, göz rengine, göğüs ölçülerinden yüzündeki çillerinin sayısına kadar işi detaylandırabiliyor artık. ha bu çok mu iyi bir şey derseniz bana göre %50 iyi %50 kötü bir şeydir derim. bir insan aşık olacağı kişiyi sanki manavdan kavun karpuz seçer gibi seçmesi mantıksız duruyor. kavun mu ki bu koklayalım ama diğer taraftan internetin bize getirdiği avantaja bakarsak artık kavun gibi koklayarak sevgili veya eş seçme imkanını bize sunması var. ha derseniz ki real hayatta kütüphane de çarpışarak onun gözlerine kilitlenme, fotokopi sırasında beklerken onu gördüğün anda içinde ki titremeleri engelleyememe tüm bunlara nolucak derseniz haklısınız derim. öyle anlarda insan hiç karşında ki aşık olduğun kişinin kilosuna, boyuna, yaşına, ayakkabı numarasına bakmıyor. spontane gelişiyor. bir diğer hususta bu kadar çok bol seçeneklerimizin olması iyi bir şey. ama bununda bir limiti olmalıdır elbet. belli bir haddeden sonra ismail yk kafası yaşayarak lokomotif gülşen var o olmazsa çıtı pıtı birsen var onlar da kabul etmez ise cici bici ebru var ona teklif ederim anlayışı sizden çok şey götürür. beğenme ve seçicilik eşiğinizi haşat ederseniz. bunun ölçeğini iyi tutturmak lazım. seçeneğiniz bol ama cılkını çıkarmayın.
bir başka önemli nokta da kafayı sırf karı kız işleriyle bozarak o çöp çatan sitesi senin bu çöp çatan sitesi benim diyerek fıldır fıldır dolaşmayın derim. bence zaten hiç o tür sitelere para vererek üye olmayın yazıktır paranıza. bazen internet ortamında işler spontane gelişebiliyor. yani sözlükten olur, facebook okeyden olur ya da ne bileyim bir forum sitesinden bile biriyle tanışma imkanınız vardır.
insanlar sanal ortamlarda kendilerini daha rahat ifade edebildikleri için ve hatta günümüz koşullarinda hayat denen olgu haftanın 5-6 günü sabah kalkıp erkenden işe gitmek, işyerinde akşamın geç saatlerine kadar vakit geçirmek, eve döndükten sonrada geriye kalan 5-6 saatlik zamanınızın tv izleme, yemek, dinlenme, internet ve uykuyla eritildiği düşünülürse işten kalan artı zamanlarda insan sevgili yapmak için istese de çaba sarfedemez. haftadan sana kalan sadece 1 özgürlük gününde de içkili bir ortamda gerçek anlamda sevgili bulma ihtimali imkansıza yakındır, imkansız gerçeğe dönüşse bile barda bulduğunu barda kaybedersin mantığıyla pek uzun soluklu olmaz.
aslında bu konu ne vahimdir ki en sosyal insanından tutun, en minimal yaşayanına, en entellektüelinden en depresifine, bankacısından tutun, uçak hostesine kadar total olarak ne kadar da banal ve kalıplara bağlı yaşayarak bir ömür tükettiğimizin resmidir. insan hayat arkadaşını nasıl buluyor diye irdelersek eğer anaokulu veya lise aşkıyla evlenme ihtimalin azdır. sonrasında üniversite gelir ki en sosyal ortamı olan ve hayatta ununu eleyip ipini duvara asma eşiğinden bir önceki unu eleme işlemi burada yaşanır. 4-5 yıllık üni hayatın boyunca yaşayacağını yaşamış, belli bir olgun ve dolgunluğa ulaşarak üninin son yıllarında evleneceğin insanı bulmalı ve hayatına bakmalısın. ha oldu ki ünide de böyle bir şansını kaçırırsan da geriye sana bahşedilmiş son 2 bilet kalmaktadır. onlarda ya görücü usulü evlenirsin ya da en son çare olarak zuhal topalla izdivaç programına başvuru kağıdını doldururken bulursun kendini.
sonuç olarak internet ortamlarında sevgili bulan insan asosyal insan değildir. bu büyük şehir yalnızlığının getirdiği bir sonuçtur. sanal alemde kendini daha rahat ifade edebilen insan, internetin getirdiği avantaj sayesinde sevgili bulma seçeneği ve ihtimali daha yüksektir ama bir götürüsü olarak da her ne kadar olsa da tam manasıyla sağlıklı bir ilişki olmaz ve ruh ikizini bulmak zordur. unutmamalısın ki sen belki şansından dolayı karşı cins, crazy_boy35’i değil de seni seçti ama evlilik cüzdanını cebine koyana kadar karşındakinin her zaman bir stepnesi olduğunu unutma. ve ayakkabı numarası, saç telinin rengine kadar mantık olan bir yerde aşk olmuyor.
(bkz: dest-i internet)
Sjackson
yani orası öyle. başka pek şans yok. ya artık iş hayatından birini bulacaksın misal öğretmenin öğretmenle, bankacının bankacıyla evlenmesi gibi ya da görücü usulü olacak, ya izdivaçlara katılacaksın ki yıl olmuş 2012 =)) en mantıklısı, sağlıklısı ve hayırlısı internetten sevgili bulmak.
Ahahaha orasını bilemem ama günümüzde her 10 ilişkinin en az 4,5’i internet üzerinden başlıyormuş. Öyle daha sağlıklı gibi.
Sağlıklıyı geç zaten insanların başka şansı yok. :biggrin:
Arka fon da Doctor Who Doomsday çalarken okudum yazıyı iyi gitti =)))
http://www.youtube.com/watch?v=Am7eHyJ8_1Y
Fazla karamsar olmamış mı bu arada :biggrin: Emre AYdın la eve mi çıktın nedir