
Çernobil Nükleer Santrali, 26 Nisan 1986 yılında yaşanan patlama sonrası etrafındaki 1000 metrekarelik alanı etkisi altına almıştı. Gelişmiş bir uydu kent olan Pripyat’ı bir hayalet şehre çevirmiş ve aynı zamanda etrafındaki doğayı nükleere adapte etmişti.

Patlamadan tam 33 yıl sonra hala bölgede nükleer tehlike var olmakta. Bölgeye yapılan turistik ziyaretlerde yüksek güvenlik önlemleri alınıyor. Pripyat çevresindeki köylerde çok küçük bir nüfus insanın yaşadığı biliniyor. 1990’lı yıllarda bölgeyi kalkındırmaya yönelik planlar yapılmış. Bu yapılan planlar hayata geçirilmeye çalışılmış ancak nükleer atıkların fazlalığı ve yer belirsizliği nedeniyle çoğu hayata geçememiş.

Şu an en dikkat çekici olan proje ‘’Radyoaktif maddeleri ekinlerden ayırma projesi’’ hayata geçmiş durumda ve ilk meyvesini verdi. Projenin başında Pourtsmouth Üniversitesi’nden Profesör Jim Smith bulunuyor.

2019 yılının Ağustos ayında Chernobyl Spirit Company tarafından bir votka ürünü piyasaya sürüldü.
Bu votka ürünün adı ‘’Atomik Vodka’’.
Bu ürünün ilk özelliği nükleer patlamanın yaşandığı bölgedeki ekinlerden elde edilmiş olması. Votka içinde tehlike arz edecek herhangi bir radyoaktif bulgu bulunmuyor. Southampton Üniversitesi bunu tescilledi. Ürünün mimarlarının başında gelen Jim Smith ise ‘’Herhangi bir votkada bulabileceğiniz radyoaktif madde seviyesi ile hiçbir farkı yok.’’ dedi.

‘’Atomik Vodka’’ o bölgede yaşanan nükleer patlamadan bu yana ilk kez üretilip satılabilen bir ürün olma özelliğini taşıyor. Londra’da alkol reyonlarında şimdiden yerini aldı bile.
Kaynakça: allthatsinteresting.com